İzlenmesi Tavsiye Edilen Filmler #1

2020 Küresel Koronavirüs Salgını’nın hepimizi evlerimizde çalışmaya, uzaktan sosyalleşmeye zorladığı bu dönemde; evde olmanın güzel yanlarını keşfetmek, mecburiyetin doğurduğu zorluklarla baş etmenin ve bu durumu kendi lehimize çevirmenin en güzel yollarından biri olsa gerek.
 
Bu yazıda sizin için, girişimcilere ilham veren senaryolara sahip film önerilerinde bulunmak istiyoruz; filmde geçen en can alıcı, film hakkında bize en tüyo veren cümlenin alıntısıyla birlikte. Kimilerini muhakkak izledik, kimilerini belki izlediğimizi unutacağımız kadar uzun zaman izledik. Fakat şimdi onlara bambaşka bir gözle ve farkındalıkla bakma zamanı: Girişimcilik perspektifiyle.
 
Sizinle paylaşmak istediğimiz filmlerin ilk bölümünü keyifle ve sağlıkla izlemeniz dileğiyle, 
 
The Social Network (2010)
“Drop the "The." Just "Facebook." It's cleaner.”

David Fincher tarafından çekilen film, 2003 yılında Harvard öğrencisi Mark Zuckerberg’in bilgisayar başına oturarak çalışmaya başladığı ve hataya geçirdiği Facebook ile ilgili yaşadıklarını, kişisel ve yasal sorunları ve girişimin hikayesini anlatıyor. Facebook'un arkasında yatan gerçekler, oluşumunun öyküsü ve günümüz dünyasına sunduğu artı ve eksiler Justin Timberlake’in başarıyla canlandırdığı Mark Zuckerberg'in hikayesinden yola çıkılarak ele alınıyor. Özellikle Mark Zuckerberg’in, Sean Parker’la ilk tanışma sahnesi son derece etkileyici.
  
The Pursuit of Happiness (2006)
“The world is your oyster. It’s up to you to find the pearls.”

İsmi Amerikan bağımsızlık bildirgesinde geçen, bir insanın sahip olması gereken üc haktan birisinden gelen film; Chris Gardner’ın gerçek hikayesinin Will Smith tarafından canlandırıldığı, en zor zamanlarda bile umudunu kaybetmeyerek, hayallerinin peşinden koşmanın mümkün olduğunu gösteren ve girişimciler için önemli motivasyon kaynağı olan yapıtlardan biri. Ana fikrini sanırım şöyle özetleyebiliriz: Herkesin mutlu olmaya hakkı yoktur, ancak herkesin mutluluğu kovalamaya hakkı vardır. Buradaki mutluluğun kaynağı ise herkes için değişebilir, denemekten vazgeçmemek önkoşuluyla.
 
Office Space (1999)
“The thing is, Bob, it’s not that I’m lazy, it’s that I just don’t care.”

Yönetmenliğini Mike Judge’ın yaptığı ve başrollerinde Ron Livingston, Jennifer Aniston’ın oynadığı Office Space, işinden ve hayatının gidişatından hiç memnun olmayan bir adamın bu gidişe bir son vermek, hayatını baştan aşağı değiştirmek için yaptıklarını anlatıyor. Kurumsal iş dünyasına sıra dışı bir eleştiri getiriyor ve kapıları o dönemde çok da “popüler olmayan” girişimciliğe açıyor.
 
The Founder (2016)
“If I saw a competitor drowning, I'd shove a hose down his throat.”

Kadrosunda Michael Keaton, Patrick Wilson, Nick Offerman gibi ünlüleri barındıran, Mcdonald's'ın fast food imparatorluğunda yükselişinin karanlık hikayesini anlatan ve  olan biyografik filmin konusu 1954’te plastik bardak ve katlanabilir mutfak setiyle başlayan daha sonra mikser satışından para kazanmaya çalışan Ray Kroc’un daha fazla büyümek ve daha fazla para kazanmak için yaptıklarını içeriyor. Son derece sert gerçekleri ve şu anda dünyanın en büyük marka değerine sahip şirketlerinden birinin köklerinde yatan hikayeleri anlatan biyografi için janrındaki en iyi yapıtlardan diyebiliriz.
 
Something Ventured (2011)
“The risks were just enormous.”

Apple, Intel, Genentech, Cisco, Atari ve Tandem gibi firmalarla çalışan dev yatırımcıların hikayelerini konu alan belgesel, yönetmen Daniel Geller tarafından çekilmiş. Film, Amerika’daki yatırımcıları ve onların yatırım yaptıkları şirketleri anlatıyor.
 

Rocky (1976)
“Every champion was once a contender who refused to give up.”

Bu filmin konusun anlatırken insan doğrusu haddini aşmaktan çekiniyor. Gerçek anlamıyla bir kült olan film, Sylvester Stallone tarafından canlandırılan Amerikalı bir işçinin, iş dışı zamanlarında yerel bir kulüpte boks yaparken keşfedilerek kısa zaman içinde dünya şampiyonluğuna kadar giden yolda başından geçenleri konu alıyor. Çocukluktan zihnimize kazınan, fakat değeri yaş aldıkça anlaşılan bu baş yapıtta; kültürel, sosyal, birebir ve ailevi ilişkilerin başarı yolundakı önemi ilmek ilmek işleniyor.
 
Pirates of Silicon Valley (1999)
“Success is a menace. It fools smart people into thinking they can’t lose.”

Paul Freiberger’ın kitabından uyarlanan bu 1999 yapımı film Apple ve Microsoft’un kuruluş aşamaları ve o dönemde yaşananları ele alıyor. Apple ve Microsoft, Bill Gates ve Steve Jobs, dos ve Windows arasındaki çekişmeleri, arka planda yaşananları görmek için izlenesi bir film.
 
Jerry McGuire (1996)
“Success consists of simply getting up one more time than you fall.” 

Türkçeye “Yeni Bir Başlangıç” olarak çevrilen ve filmin orijinal adıyla ilgisi olmayan bu çeviriyle sinemalarda yer alan film, izledikçe çevirisinin hakkını veriyor. Cameron Crowe tarafından yazılıp yönetilen, Tom Cruise tarafından canlandırılan Jerry Maguire’ın , Uluslararası Spor İdaresi'nin en üst düzey temsilciliğinden dibe çakılma ve her şeye yeniden başlayarak farkındalığını ve özgüvenini yükseltme hikayesini ustalıkla ortaya koyan film; vazgeçmemenin önemini bize incelikle anlatıyor.

Moneyball (2011)
“When your enemy’s making mistakes, don’t interrupt him.”

Yönetmenliğini Bennett Miller'ın yaptığı, Brad Pitt'in bir beyzbol kulübü başkanını canlandıracağı ve ona Philip Seymour Hoffman’ın eşlik ettiği spor odaklı, başarıya giden yolu anlatan bu filmde; çalışmanın ve yoğunluğu yönetmenin önemi gerçekten çok güzel ve incelikle işlenerek seyirciye sunuluyor. Biraz da sporsever biriyseniz, tadından yenmeyecek güzellikte ve değeri azımsanan filmlerden birisi; izlemeye değer.
  
Wall Street (1987)
“The most valuable commodity I know of is information.”

1980’lerin iş dünyasına perde arkasının sürükleyici hikayesinin anlatıldığı filmde, Charlie Sheen tarafından canlandırılan hırslı ve genç bir borsacının, Michael Douglaas tarafından canlandırılan Wall Street efsanesi Gordon Gekko tarafından baştan çıkarılarak yasa dışı ve son derece kazançlı bir dünyaya adım atması anlatılıyor. Filmi izlerken, emek vermeden, kısa sürede kazanılan şeylerin bedelinin çok ağır olduğunu, Charlie Sheen ile birlikte keşfediyoruz.
 
Startup.com (2001)
“It’s about the money. Don’t BS me. It’s obviously about the money.”

2001 yılında çekilen bu belgesel, bir internet girişiminin geçirdiği evreleri iki arkadasin kurduktan sonra aynı hızla batmasına sebep oldukları govworks.com’u anlatmakta. 1998'de Public Data Systems olarak kurulan şirket, internetin patladığı yıllarda kendisini internet portalı olarak değiştirmeye çalışıyor. 2001 yılının Ocak Ayı’nda ise şirket, kurucuları tarafından First Data Corporation’a satılıyor. Ancak bu satış büyük bir zararla sonuçlanıyor ve girişimcilerin hayatta oldukları 3 yıl boyunca 60 milyon dolar harcadıkları tahmin ediliyor. Son derece doğru zamanda, doğru bir fikrin nasıl hüsranla sonuçlanabileceğini anlatan film, dersler çıkarmak üzere izlemek için oldukça faydalı.
 
Glengarry Glenn Ross (1992)
“I subscribe to the law of contrary public opinion... If everyone thinks one thing, then I say, bet the other way...”

David Mamet tarafından çekilen, Al Pacino, Kevin Spacey, Jack Lemmon gibi aktörlerle donatılmış filmde, emlak satıcılarının iş hayatı, bir gecede değişen gidişat, ayakta kalma uğruna birbirine “kazık atabilen” arkadaşlar ve harika bir oyunculuk bizi evimizde ziyaret ediyor.
 
Fyre: The Greatest Party That Never Happened (2019)
“Things got off to an unexpected start at day one of Fyre Festival, thank you for bearing with us as we work through the growing pains that every first year event experiences.”

2017’de milleniallar için bir hayal olarak pazarlanıp korkunç bir felakete dönüşen Fyre Festival ve perde arkasını anlatan belgeselde, New Yorklu genç girişimci Billy McFarland ve rap yıldızı Ja Rule‘un asla gerçekleşmeyecek dolandırıcılık projesi anlatılıyor. Tanıtım süresi boyunca villalar, jetler, füzyon mutfağından yemekler, lüks yatlar ve ünlü mankenlerle reklamları yapılmış ve afet çadırları ve ilkyardım sandviçleriyle kalakalınan bu epik dolandırıcılık öyküsü bizlere “hayal nasıl satılır”ı acımasızca anlatıyor.

İyi seyirler dileriz.

 

Melis YILMAZ