Başarı Hikayeleri

BacPolyZyme Biyomühendislik, doğanın mikrobiyal zenginliğini insanlık için faydaya dönüştürmeyi amaçlamaktadır. BPZ, KOSGEB’den aldığı Ar-Ge ve İnovasyon desteği ile 2019 yılı başında Teknopark İstanbul’da kurulmuştur. BPZ, biyomühendislik araçlarını kullanarak yeşil kimya yaklaşımı ile minimum atık temeline dayalı biyoesaslı malzemeler (biyopolimerler, enzimler, organik asitler vb.) üretmeyi hedeflemektedirler.

Biyoproses süreçleri ile endüstriyel enzimler, biyoyakıtlar, organik asitler ve biyopolimerler üretmek isteyen üreticiler için temel ve gelişmiş biyoproses ile ilgili hizmetler sağlayan BPZ, ülkemizde Beyaz Biyoteknoloji Ekosistemi geliştirmek için sahip olduğu tüm bilgi birikimi ve deneyimini üreticilere sunmaya hazırdır.

Sorumlu üreti̇m modelini benimseyen BPZ, atıklardan katma değeri̇ yüksek ürünleri̇n üreti̇lmesi̇, daha veri̇mli̇ ve daha ekonomi̇k proseslerin geliştirilmesi üzerine yoğunlaşmıştır. Bu kapsamda, KOSGEB’den aldığı destek ile yerel ekosistemimizden izole edilmiş, genetik olarak modifiye edilmemiş doğal bir mikroorganizmadan, ucuz ve yerli ham maddeler ve de atıklar kullanarak, yerli olarak tasarlanmış biyoproses ve altyapı hizmetleri ile %100 doğal, biyobozunur, toksik olmayan ve yurt dışı ile rekabet edebilir nitelikte, tıp, kozmetik, kimya ve hatta elektronik alanda kullanım olanağına sahip bir biyopolimer üretmiştir.

Marmara Üniversitesi'nin büyük destek ve katkıları ile elde ettiğimiz bilgi birikimi ve deneyimi uygulamaya aktarmak amacı ile kurduğumuz BPZ’nin ticaret yolculuğunda Teknopark İstanbul ve Cube Incubation'ın çok büyük bir destekçi ve değerli bir partner oldular. Sanayi ve ticaretin içine dahil olmamızı sağladılar. İşin ticari ayağında nasıl düşünülmesi gerektiğini ve gerçekleştirdiğimiz bilimsel çalışmaları nasıl ticarileştirebileceğimizi  Teknopark İstanbul ve Cube Incubation’da öğrendik ve öğrenmeye devam ediyoruz. Bir firmanın kurulduktan sonra ilerleyebilmesi için gerekli olan altyapı, ekipman ve standartları sağlaması bakımından da çok değerli bir yerde duruyor Cube Incubation. Diğer yandan Teknopark İstanbul’un tüm bunları kurumsal bir yapıda sunması, adaptasyonumuzu çok kolaylaştırdı. Ticarileşme yolculuğumuzda, arkamızda Teknopark İstanbul ve Cube Incubation’ın olduğunu bilmek bize güç veriyor. 

D1-Tech; inovatif yaklaşımı ile ülke çapında, alanında öncü bir çok teknoloji şirketine çözümler geliştirme kabiliyetine sahiptir. Dünya teknoloji trendlerini yakından takip ederek mevcut ve henüz lanse edilmemiş teknolojik yeniliklere hızlı adaptasyon sağlamayı hedefler. Sektöründe daima bir adım önde yer almayı prensip haline getirmiştir.

Şirketimizin  iki ana odak noktası: Yazılım Geliştirme  ve Testtir Mühendisliğidir. Firmamız bünyesinde, bu iki ana odak noktası çerçevesinde yerli ve milli yazılımlar geliştirilmektedir. Test Mühendisliği, geliştirilen uygulamanın zamanında ve sorunsuz canlıya alınması, uygulamanın güvenliği, yazılım maliyetlerinin düşürülmesi  başlıklarında önem arz etmektedir. Özellikle savunma sanayi ve telekomünikasyon alanında ki yazılımların testlerinin stratejik durumlarından dolayı daha bir önem kazandığının farkındayız. Bu öneme uygun hassaslıkta tasarlayıp hayata geçirdiğimiz ürünümüz ile bu sektördeki yazılımların testlerine konumlandırıyoruz. Büyüyen ekibimiz ve teknolojik çözümlerimizle, artan iş hafızamız ile birlikte başta telekomünikasyon olmak üzere bankacılık, endüstriyel sanayi, Ar-Ge ve perakende sektörlerinde ulusal ve global müşterilerimizin yazılım ve yönetim ihtiyaçlarına  yerli ve milli çözümler ile cevap veriyoruz.

Cube Incubation Sabiha Gökçen Havalimanı’na yakın olması ve geniş altyapı imkanları olması  firmalar için büyük avantaj sağlamaktadır. Cube Incubation'ın sunmuş olduğu ekosistem içerisinde yer almak; büyük firmalara kolay ulaşım ve firma olarak kendini geliştirebilmek adına büyük bir avantaj sağlamaktadır.

İnsansız Kara Araçları tasarımı ve üretimi konusunda faaliyet göstermekte olup; elektronik ve mekanik sistem tasarımı, gövde ve yürüyen aksam tasarımı ve üretimi, görüntüleme sistemleri, silah sistemleri entegrasyonu, komuta kontrol sistemleri tasarım geliştirme kabiliyetlerimiz arasındadır. Mayıs 2017’de kurulan şirketimiz insansız kara araçları konusunda faaliyet göstermektedir. Bünyesinde 4 (dört) çalışan olup, outsource hizmeti de almaktadır. Mühendislik hizmetlerimizi Teknopark İstanbul yerleşkesinde gerçekleştirmekte olup, Şekerpınar’daki bir atölyede de aracımızı geliştirmekteyiz. Şirket hedefi ve vizyonu olarak; önümüzdeki 5 (beş) yıl içerisinde insansız kara araçları konusunda ülke lideri olmaktır. Modüler yapı, sessiz operasyon kabiliyeti ve uzun süreli hayatta kalabilme yeteneğinin arttırılmasına yönelik bir takım kriterler de eklenerek farklı koşullarda hizmet verebilecek aynı altyapıya sahip R4 / R6 ve RT kodlu üç adet araç tipi üzerinde çalışmaktayız. ALKAR R-Serisi araçlar, nakliye araçları ile intikal sağlayabilecek boyutlardadır. İkinci olarak, MiniBOT - M2 Throwbot projesinde güvenliğin üst seviyede olduğu durumlarda kullanılabilecek insansız mini robota ilişkin araştırma-geliştirme, tasarım ve prototip üretiminin gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir ve görüntü alma, yüz tanıma, gözetleme ve destek sistemleri entegre edilebilecek platformlar olarak geliştirilmektedir. Bizim de çok yeni olduğumuz girişimcilik serüveni başlangıcında Cube Incubation tarafından yapılan çok kıymetli girişimcilik eğitimi organizasyonları sayesinde hem eksik yönlerimizi görerek geliştirdik hem de ekosistemdeki diğer firmalarla tanışma firsatı yakaladık. Ağırlıklı savunma sanayii ile alakalı kara, deniz, hava teknolojilerinin geliştirildiği Teknopark İstanbul ekosistemindeki firmalarla iş birliği yapan firmalardan bir tanesiyiz. İhtiyacımız olan bir endüstriyel yazılım firmasına veya görüntü işleme ile alakalı danışacağımız uzman bir arkadaşa çok rahat ulaşma imkanı girişimcilik serüvenimizin başlangıcında bizim için çok önemliydi. Çünkü finansman olarak yapıyı tam kuramadığımız ilk günlerde hem kuluçka merkezinde cüzi bir miktarda ofis kullanım alanı olması hem de ihtiyacımız olan konularda uzman olan firmalara çok rahat ulaşmamız moral olarak da bizleri üst seviyede tutmaktaydı. Cube Incubation Etkinlik Alanı'nda gerçekleşen eğitimler sayesinde girişimciliğin her alanında dikkat etmemiz gereken hususların farkına vardık. Şuan kuluçka merkezinden mezun olmuş bir Ar-Ge firmasıyız ve yine bizim gibi mezun olup komşumuz olan mezun Ar-Ge firmalarıyla arkadaşlıklarımız ve iş birliklerimiz devam etmektedir.

B2Metric AI olarak bizler sigortacılık ve finans sektöründeki büyük yapılandırılmış ya da yapılandırılmamış ham verinin yapay zeka ile anlamlandırılması odağında analitik yazılım ürünleri geliştirme kapsamında faaliyet göstermekteyiz. Çalışmış olduğumuz kuruluşlar, büyük ölçekte veri ile gelecek 1 yıllık sigorta poliçesi, kredi tahsis risk hesaplanması, anlık sahtecilik tespiti, satış ve talep tahminlenmesi, müşteri kaybı engelleme ve dinamik ürün fiyatlandırması gibi karmaşık ve tasarruf getirisi oldukça yüksek problemlerin çözümünde ürünlerimizi kullanmaktadır.

Tübitak desteği ile kurulduğumuz yıldan bu yana Cube Incubation bünyesinde çalışmalarımızı devam ettirmekteyiz. Cube Incubation ile en temelde ilk müşterilerimizi edinme aşamasında atılması gereken adımların  ne olması gerektiğini öğrendik. Ar-Ge süreçleri devam eden yazılım ürünlerimizin pazarda müşteriyle buluşturulurken nasıl yöntemler izlenmeli, pazar araştırması, satış teknikleri gibi çok değerli katkıları ve bilgi aktarımları olmuştur. Ayrıca kuluçka bünyesindeki diğer derin teknoloji girişimcileri ile etkileşim halinde olmak B2Metric'in büyüme evresine önemli yapı taşları koymuştur.

TEA, kablosuz ağların performansının ve kullanıcı deneyiminin en üst seviyeye çıkarılabilmesi için yapay zekaya dayalı algoritmalar kullanan kablosuz ağ yönetim yazılımları geliştirmektedir. Wi-Fi, şu an internet erişimi için kullanılan en yaygın teknolojidir ve bu yönelim giderek daha da artmaktadır. Wi-Fi ağlarının en verimli şekilde kullanılması bu açıdan kritik önem taşımaktadır. TEA, mevcut ağ optimizasyonu ve yönetimi çözümlerinden farklı olarak sorunları oluştuktan sonra tespit edip çözmek yerine sorunları öngörerek engellemeye dayalı çözümler üzerinde araştırma ve geliştirmelerini yürütmektedir. Bu proje sayesinde TEA, öngörüsel algoritmalarını geliştirip ürünleştirebileceği, bulut ve gömülü modüllerden oluşan Wi-Fi ağ yönetim sistemini hayata geçirmeyi amaçlamaktadır. Teknopark İstanbul'un konumu itibarıyla Sabiha Gökçen Havalimanı'na yakın olması, müşteriye ulaşmada büyük kolaylık sağlıyor. Cube Incubation'un sağlamış olduğu altyapı hizmetleri sayesinde kesintisiz bir şekilde projemizi geliştirmeye devam ediyoruz. Cube Incubation'un yaptığı doğru yönlendirmeler ile Horizon 2020 - SME Instrument Phase 1 desteğini kazandık. Cube Incubation ile yatırımcı gruplarına erişmede hiçbir sıkıntı çekmezken fikir aşamasından itibaren yatırımcıların karşısına nasıl çıkacağımızı burada öğrendik.

Firmamız, Türkiye’nin yurt dışından aldığı performans epoksi sistemlerini yerli olarak üretmek amacıyla kurulmuştur.

Bu doğrultuda öncelikli amacı yurtdışından alınmakta olan epoksileri tersine mühendislik ile yerlileştirmek akabinde ise bu performans epoksilerini kullanan firmalara terzi işi çözümler sunarak, onların isteklerini tam olarak karşılayabilecek ürünler üretmektir. Elektrik, kompozit, havacılık ve savunma endüstrilerinde yoğunca kullanılan epoksi sistemlerinin Türkiye’de üretilmesi ile birlikte epoksi kullanan firmaların son ürünlerinde katma değerli ve fark yaratan özellikler ortaya çıkacaktır.

Teknopark İstanbul'da bulunan firmalar başta savunma sanayi olmak üzere kompozit alanında ihtiyaç duyan birçok firma bulunmaktadır. Geliştirdiğimiz ürünü pazarlayabilmek açısından Cube Incubation bizlere firmalara erişim konusunda büyük kolaylık sağladı. Cube Incubation'da her hafta farklı kurumsal firmanın girişimciler ile birebir toplantı yapması sayesinde ürünü Teknopark İstanbul dışındaki firmalarda da pilot uygulamasını yapmamız açısından büyük fayda sağladık.