Prototip Sözlüğü #2

Üniversal Torna Tezgâhı

Torna, çeşitli takımlar vasıtasıyla metal iş parçasını kesmesi sonunda simetrik bir parça ya da bileşen oluşturmak için metal iş parçasını belirli bir dönüş ekseni etrafında döndüren ya da tornalayan bir takım tezgâhıdır.

Üniversal Freze Tezgâhı

Üzerinde birçok kesici ağız bulunan çakı ile genellikle doğrusal ilerleme hareketi yaparak iş parçalarından talaş kaldırma işlemi yapan makinelere freze tezgâhı denir. Freze tezgâhları; düz ve açılı yüzeylerin işlenmesi, kanal açma, düz ve dairesel olarak bölüntüler yapma(dişli çark açma) vb. amaçlar için kullanılır.

Mengene

Nesneleri sıkıca bir arada tutmak veya sabitlemek için kullanılan bir sabitleme aletidir.

Radyal Matkap

Radyal matkap tezgâhları, çok büyük ve ağır parçaların delik delme işlemlerinde kullanılırlar. Radyal matkap tezgâhlarında, sütun etrafında 360 derece dönebilen bir gövde vardır. Matkap milinin bulunduğu blok bu gövde üzerinde bulunmakta ve matkap bloğu, radyal gövde üzerinde ileri-geri hareket ettirilerek işin konumuna göre ayarlanmaktadır.

Sütunlu Matkap

Matkap milinin bulunduğu kısım ve iş tablası sütun eksenine döndürülerek istenilen konuma getirilebilir. Böylece büyük işlerin çeşitli konumlarda delik delme imkânı doğmuş olur.

El Matkapları

El matkapları elle taşınabilecek kadar küçük bir gövdeye sahip ağırlıkları 2.5-8 Kg arasında değişen delme makineleridir.

Planya Tezgâhı

Kesici bıçaklar ile ahşap ya da ağaçtan talaş denilen parçalar keserek rendeleme yapan, gerekli görüldüğünde cumba ve yüz açma, yüzey açma gibi işlemleri yapmanız için tasarlanmış makinelere planya makinası denilir.

Revolver Torna Tezgâhı

Revolver tornalar parçaların seri durumda yapımı söz hususu bulunduğu vakit sarfedilen bir torna çeşididir. Bu biçimde oluştururlar parçalar belirli bir tolerans sınırı içinde hızla işlenerek ölçü ve şekilleri birbirinin benzer olur; şunlara özdeş parçalar adı verilir.

Taşlama Makinası

Kesim, zımpara, bileme ve parlatma gibi birçok alanda çok yönlü ve kahir ekseriyetle taşınabilir bir şekilde kullanılmaktadırlar. Bu aletlerin benzin, elektrik ve hava ile çalışan modelleri bulunmaktadır.

Hidrolik Pres Makinası

Makinenin içerisinde yer alan yağ pompalarının sisteme basınçlı yağ göndermesi sonucunda çalışan pres türüdür. Yani yağ basıncı ile çalışırlar. Hidrolik presler, şekillendirme, kalıplama ve formlama işlemlerinin mekanik preslere göre daha kolay yapabilen preslerdir.

Eksantrik Pres Makinası

Elektrik motoru ile tahrik edilen merkezden kaçık bir mile sahip olan preslerdir. Presleme işlemi yapacak olan koç, bu mile bağlıdır. İnip çıkma hareketi sayesinde iş parçalarına istenilen şekil verilir, sanayinin ağır işçileri sayılırlar.

Abkant Büküm Makinesi

Saç malzemelerinin şekillendirilmesini sağlayarak ihtiyaçları milimetrik hesaplarla sağlayan işlemlere abkant büküm denir.

Bu büküm işlemlerin yapıldığı makinalar farklı tonajlara ve farklı modellere sahip çeşitlilik gösteren işlevsel mekanizmalardır. Bu mekanizmada yer alan bölümler üst kalıp, alt kalıp, numarik kontrol ünitesi ve hidrolik eksenler olup üst kalıp erkek kalıp alt kalıp ise dişi kalıp olarak adlandırılır. Erkek kalıp dişi kalıba baskı yaparak saçı bükerek istenilen şekillerin ortay çıkmasını sağlar. Dişi kalıp ve erkek kalıplar V şekline sahiptir.

Kılavuz Çekme Makinası

Bir deliğe ” kılavuz ” denilen keskin takım ile diş yuvası açma işlemine denir. Yani kılavuz kullanılarak yapılan ” diş açma ” işlemine ” kılavuz çekme ” işlemi denir. Kılavuz çekme işlemlerini yerine getiren makinalar ise kılavuz çekme makinalarıdır.

Ekstrüder Makinası

 bir kalıptaki bir açıklıktan zorlayarak katı ve yapışkan malzemeleri basar. Ekstrüzyon, çizim olarak da bilinir ve her türlü eşyayı üretmek için kullanılan bir üretim teknolojisidir.

Ekstrüzyon İşlemi

Ekstrüzyon yöntemi, çubuk, profil, boru, tel ve diğer kalın cidarlı profillerin biçimlendirilmesinde kullanılan önemli bir plastik şekil verme yöntemidir. İstenilen şekli elde etmek için tasarlanmış kalıbın ısıtılması ve presin kovanının önüne yerleştirilmesinin ardından, kontrollü ısıtılmış alüminyum biyeti, zımbanın uyguladığı basınçla kalıbın içinden geçerek istenilen profilin çıkması sağlanır. Profil konveyörde soğutulur ve istenen boyda kesim işlemine tabi tutulur. Kesilen profiller termik fırınında yaşlandırma işlemine tabi tutularak sertleştirilir

Gazaltı Kaynağı

Gazaltı kaynağı, kaynak için gerekli ısının, tükenen bir elektrod ile iş parçası arasında oluşan ark sayesinde ortaya çıktığı bir ark kaynak yöntemidir.

Elektrot Kaynağı

Elektrot kaynağında, çubuk elektrotu ile iş parçası arasındaki temas arkı tutuşturur. Bu, saniyenin bir kesimi için iki kutup arasında kısa devre oluşturur, böylece elektrik akabilir. Ark, iş parçası ve elektrot arasında yanar. Bu sayede gerekli erime ısısı oluşur. Ayrıca eriyen çekirdek tel ve aynı zamanda eriyen kaplama ile elektrot, koruyucu cüruf ve koruyucu gaz atmosferi sağlar.

Punta Kaynağı

Punta kaynağı, nispeten küçük bir yüzey üzerine yüksek basınç sayesinde güçlü bağlantılar ve elektrik akımı şeklinde yüksek enerjiler yaratır. Punta kaynağındaki en önemli parametreler şunlardır:

Akım, Direnç, Isı, Basınç

Her iki kaynak elektrotu punta kaynağında bileşenleri birbirine presler. Akabinde kaynak akımı devreye girer. Kontak direnci bir termoelektrik ısınmaya neden olur: Bir eriyik oluşur, bunun üzerine akım kapatılır. Sıvı metal sertleşir,  çözünmez bir bileşik elde edilir. Gözenek oluşumlarını engellemek için eriyiğin soğuması sırasında basınç korunmalıdır.

Tozaltı Kaynağı

Kaynak yerine devamlı olarak bir toz dökülür ve ark bu tozun altında yapılır.  Toz altı kaynağı otomatik bir kaynak ürünü olmanın yanında yüksek güçlüdür. Bir paso ile 85 mm. İki paso ile 180 mm. Ve çok paso ile 300 mm kalınlığa kadar parçaların kaynağını yapmak mümkündür. Kaynak yapılacak en ince sac ise 1,2 mm dir.

Plastik Enjeksiyon Makinesi

Plastik ürünlerin üretimi için kullanılan bir makinedir.

Plastik enjeksiyon, sıcaklık yardımı ile eritilmiş plastik hammaddenin bir kalıp içine enjekte edilerek şekillendirilmesi ve soğutularak kalıptan çıkarılmasını içeren bir imalat yöntemidir. Bu metot ile en küçük komponentlerden, bahçe mobilyalarına kadar çok çeşitli ebat ve kategorilerde plastik parçalar imal edilebilir.

Plastik enjeksiyon işlemi, 1900'lü yılların başından beri plastik enjeksiyon makinelerinde gerçekleştirilmektedir. Günümüzde bu makineler, bilgisayar sistemleri ile entegre çalışıp en yeni teknolojiler kullanarak üretim gerçekleştirir. Enjeksiyon makineleri genellikle mengene, enjeksiyon bölümü ve kalıp kısmından oluşur.

Oksijen Kesim Makinesi

Oksijen ve çeşitli gazların yardımı ile çelik gibi benzeri malzemelerin kesimini yapabilen cihazlardır.

Oksijen kesim yöntemi, kesimi yapılacak olan çeliğin yanıcı veya yakıcı gazlar kullanılarak ısıtılması ve ardından da kesilmesi işlemidir. İşlem esnasında oksijen yakıcı bir gaz olarak, asetilen ve propan ise de yanıcı gaz olarak kullanılmaktadır.

Daha ayrıntılı bir şekilde anlatmak gerekirse, kesim esnasında yanıcı ve patlayıcı tüpler kullanılmaktadır. Bu nedenle bu işlem konusunda profesyonel ve işin uzmanları tarafından yapılmalıdır

Oksijen kesim yönteminde, işleme başlamadan önce çeliğin tavlanması ve sonrasında basınçlı oksijen ile kesim işleminin yapılması gerekmektedir. Bu süreçte ısının artması sağlanmaktadır. Çünkü kesim yönteminde yüksek sıcaklıklar ile çalışılmaktadır.

Konveyör

Konveyör, her hangi bir malzemenin bir uçtan diğer uca aktarılmasını sağlayan devamlı aktarma mekanizmasıdır. Konveyörlerin hareketi motor gücü, insan gücü ve yer çekimi kuvveti ile sağlanabilir.

Konveyör, taşıma ve aktarma konusunda insan gücünü en aza indirgeyen mekanizmadır. Konveyörler günümüzde her sektörde kullanılmaya başlanmış olup, her sektöre uygun olarak imal edilebilmektedir. Konveyörler kendi içerisinde birçok gruba ayrılmaktadır. Konveyörler, bunların dışında özel olarak imal edilebilmektedir.

Konveyörlerin ana şasesi Alüminyum Konveyör Profilleri veya ağır malzemelerde çelik olarak imal edilebilmektedir.

Etüv Fırını

Etüv, belirli sıcaklıklarda mikrop üretme, sterilize etmekte, ısıtma, pişirme, veya kurutma amaçlı kullanılan laboratuvar fırınıdır. Etüvler değişik hacimlerde olup, sıcaklık 60 °C ile 250 °C arasında analog veya dijital termostat ile ayarlanabilen, iki kat saç levhadan oluşmuş, hava geçirmez yapıdadırlar.

Genel kullanım alanları:

Mikrop öldürmede, (Bu tür etüvler 160 ile 180 °C arası sıcaklıklarda çalışırlar.)

Cerrahi aletlerin dezenfekte edilmesinde,

Deneysel mikrop üretiminde,

Çeşitli kumaş, kürk, kauçuk, vb. dezenfekte edilmesinde (Bu tür etüvler sıcak su buharı ile çalışırlar) kullanılır.

Otoklav Cihazı

Otoklav, basınçlı su buharı ile doymuş bir ortamda 121 santigrat derece sıcaklıkta 15-20 dakikada sterilizasyon yapar. Basite indirgeyerek anlatırsak eğer, bir kazan ve dayanımı yüksek bir kapaktan meydana gelen yapıya otoklav denir.

İlk biçimi bildiğimiz düdüklü tencere olarak 1681 yılında Denis Papin tarafından yapılmıştır. Buhar makinesi mucitlerindendir. 1879'da ise mikrobiyoloji alanında Charles Chamberland tarafından icat edilmiştir. Otoklav ismi Yunanca auto- (kendi kendine) ve Latince clavis (anahtar) kelimelerinden türetilmiştir ve "kendinden kilitli cihaz " anlamına gelmektedir.

Mikropları yok etmek amacıyla laboratuvar ve ameliyathanelerde kullanılır. Aynı zamanda mikropları yok ettiği için meyve ve sebze konservesi yapımında da yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Sterilizasyon dışında otocamlarında laminasyon işlemi gibi başka işlemlerde de kullanılabilir.

Santrifüj Cihazı

Santrifüj cihazı, yoğunluklara bağlı olarak, içerisine yerleştirilen karışımların birbirinden ayrılmasına yarayan cihazdır.

Ayırma, malzemenin bulunduğu kabın yüksek hızda dönmesi ile gerçekleşir. Santrifüjdeki dönme işlemi, malzemede bulunan maddelerden, kütlesi daha fazla olan maddeyi kabın dışına doğru iter. Bu olay merkezcil kuvvet bağıntısı ile açıklanabilir. Merkezcil kuvvet formülünde görüldüğü gibi maddenin kütlesi ne kadar fazlaysa madde üzerine etkiyen merkezcil kuvvet o kadar fazladır

Elektron Mikroskopu

Elektron mikroskobu, elektron demetlerini görüntüleme sağlamak için kullanan ve ışık mikroskobu ile görüntülenemeyen daha küçük objelerin imgelenmesine imkân veren bir mikroskoptur. Virüslerin de dâhil olduğu pek çok yapı veya mikroorganizmanın incelenmesine olanak sağlar.

İlk elektromanyetik lensi Hans Busch 1926’da icat etti ve 1928’de lensin patentini alsa da elektron mikroskobunu kendisi icat etmedi.

Elektron mikroskobunu 1931’de Berlin Üniversitesin’den fizikçi ve elektrik mühendisleri Ernst Ruska ve Max Knoll icat etti. Bu prototip 400 kat büyütme gücüne sahipti ve elektron mikroskop ile neler başarılabileceğini gösteren ilk icattı.

1933’te Ernst Ruska prototip modelin daha üst seviyesi olan ve optik mikroskopa göre daha fazla çözünürlüğe sahip bir elektron mikroskop üretti. 1937’de Bodo von Borries ve Helmet Ruska, kendisine katılıp biyolojik örneklerin incelenmesi gibi uygulamalar yapabilmek için yardımcı oldular. Aynı yıl içerisinde Manfred von Ardenne ilk scanning taramalı elektron mikroskobu (scanning electron microscope, SEM) geliştirdi.

Siemens-Schuckertwerke 1938’de halka ilk ticari elektron mikroskobu sundu. Bu andan sonra transmisyon elektron mikroskopları (transmission electron microscope, TEM) dünyanın birçok bilim merkezinde daha ulaşılabilir hale geldi.

Yorulma ve Yorulma Test Cihazı

Yorulma; malzeme biliminde bir malzemenin devirli olarak sürekli yüklemeye uğraması sonucu ilerlemeli ve yerel yapısal hasara uğramasıdır.

Malzeme dereceli olarak arttırılan yükler altında denenip belirli bir sınırdaki gerilime geldiğinde kopmaktadır. Bu şekilde denenerek bulunan değere malzemenin statik dayanımı denir. Ancak aynı malzeme eğer geçmişte sürekli gerilmelere uğramışsa, kopma değeri bu statik dayanım değerinden daha düşük bir değerde olacaktır. Bunun nedeni malzemenin yorulmasıdır.

Sertlik Ölçme Makinesi

Malzemeler üzerinde yapılan en genel deney, sertliğinin ölçülmesidir. Bunun başlıca sebebi, deneyin basit oluşu ve diğerlerine oranla numuneyi daha az tahrip etmesidir. Diğer avantajı ise, bir malzemenin sertliği ile diğer mekanik özellikleri arasında paralel bir ilişkinin bulunmasıdır. Örneğin çeliklerde, çekme mukavemeti sertlik ile doğru orantılıdır; dolayısıyla, yapılan basit sertlik ölçmesi neticesinde malzemenin mukavemeti hakkında bir fikir edinmek mümkündür.

Sertlik izafi bir ölçü olup sürtünmeye, çizmeğe, kesmeğe ve plastik deformasyona karşı direnç olarak tarif edilir. Laboratuvarlarda özel cihazlarla yapılan setlik ölçümlerindeki değer, malzemenin plastik deformasyona karşı gösterdiği dirençtir.

Mikrometre

Kumpastan daha hassas ölçümler yapabilmek için mikrometreler kullanır. Mekanik mikrometreler 0,01mm (milimetrenin yüzde biri) hassasiyette ölçüm yapabilirler. Elektronik mikrometreler daha hassas ölçüm yapabilmektedir.

 Mikrometreler metrik ve inç ölçüm birimli, mekanik veya elektronik olarak çeşitlere ayrılmıştır. Kullanım amacına göre birçok çeşit mikrometre vardır. Otomotivde piston, supap, biyel, krank, çeşitli parça yatakları, delikleri ve milleri ölçmek için mikrometre kullanılır.

Kumpas

Kumpasların mühendislikte önemi çok fazladır. Mühendisler genellikle milimetrik işler yaparlar. Bunun sonucu olarak ölçü aletlerinden bir hayli fazla yararlanmak zorundadırlar. Kumpas, uzunluk ölçmenin yanı sıra iç çap, dış çap ve derinlik ölçmede kullanılan ölçme aletidir.

Kısaca tarihine bir göz atmak gerekirse, en eski kumpas MÖ 6.yy da İtalya kıyılarına yakın Greek Giglio enkaz alanında bulunmuştur. İlk kumpas tahtadan yapılmıştır. Sabit ve hareketli çeneden oluşmaktaydı. Nadir buluntular olmasına rağmen Yunanlılar ve Romalılar tarafından kullanılmıştır.

Kumpaslar sadece uzunluk ölçmek için kullanılmamaktaydı. Bronz kumpas Çin Xin hanedanı döneminde dakikalık ölçümler için kullanıldı. Modern sürmeli kumpas 1851 yılında Joseph R. Brown tarafından icat edilmiştir. Bu kesin ölçümler veren ilk pratik araç olduğu bilinmektedir.

Mihengir

Yükseklik ölçüsü alırken üzerinde sabit kumpası olan mm cinsinde hassas ölçülerin alınmasını sağlayan ve parçayı işaretleme yapabilen ölçüm cihazıdır.

Markalama ve kontrol aleti olarak işlem görür. Yapıları bakımından çeşitlendirilebilirler. En çok tercih edileni bölüntülü ve hassas ayarlı olanıdır. Üzerinde okuma bölgesi kumpas şeridine benzer, ölçüm alımı ve okuma işlemi aynı kumpas gibidir. Düz zemin üzerinde kullanılır.

 Pleyti (düz, az pürüzlü hassas plaka) gibi hassas yüzeylerde kullanılması alınan ölçünün hassasiyeti için olmazsa olmazdır. Kübik x biçiminde, v biçimindeki desteklere dayayarak mihengirin üzerindeki elmas ile çizim işlemi yapılır.

 Mihengir düz işaretleme yapar, bu sebepten ötürü işaretlenen parçalar bükme makinesi, makas gibi aletlerle şekillendirilirler. İşaretlemenin yanında pleyti üzerine konulan parçaların yükseklik ölçümlerinde de çok kullanılır. Zemine temas eden kısmı “0” ölçüsüdür.

Komparatör

Komparatör görünüş bakımından saate benzeyen ibreli kontrol aletidir. Yüzeylerin birbirine paralelliği eksenlerin aynı doğrultuda olup olmadığı, hassas makina parçalarının ölçü ve kaçıklık kontrolleri komparatör yapılır.

CMM Ölçüm Cihazı

CMM (Koordinat Ölçüm Makinaları), İngilizce ‘deki “Coordinate Measurement Machines" kelimelerinin baş harflerinden oluşan, 3 boyutlu ölçümlerin alınabilmesi için tasarlanmış donanım ve yazılım bileşenlerinden oluşan çözümlerdir.

Üç boyutlu ölçüm cihazları (koordinat ölçüm cihazları) temel olarak, gövde, kayıt ve kızaklar, kontrol ünitesi, servo motorlar, elektronik cetveller, problama sistemi, yazılım, bilgisayar donanımı gibi ana bileşenlerden oluşmaktadır.

Profil Projektör Cihazı

Profil Projektör , Ekran X-Y ekseni ile 360° dönebilen bir KADRAN’ dan oluşmuştur ve Profil Projektör   saydam camın üstüne yerleştirilmiş cismin GÖLGE boyutlarını taşır. Profil Projektör Körük ayar kolu ile görüntü netleştirilir. Profil Projektör Mikrometreler yatay-dikey yönde 1/200 (0,005 mm) hassaslığında, 0-25 mm aralığında ölçü alabilirler.

OBJEKTİFLER 10x, 20x, 50x ve 100x büyütme yapabilecek şekilde değiştirilebilmektedir. Profil Projektör; Işık kaynağı, saydam cam üzerine yerleştirilen cismin, yüzeylerinin ve kenar kısımlarının gölge ayarının yapılmasını sağlar. Profil Projektör en çok sanayi ve endüstriyel cihazlarda kullanılır.

CNC Takım Tezgâhlarının Tarihsel Gelişimi

CNC Tezgâhlarının tarihçesi İkinci Dünya Savaşı’na dayanmaktadır. Daha az isabet hatalı uzun menzilli top ve füzelerin hesaplanması için 1941 yılında “Electronic Numerical Integrator and Computer”(ENIAC) (Türkçesi: Elektronik sayısal entegreli hesaplayıcı) adındaki ilk bilgisayarın inşa edilmesi ile endüstride makinaların da bilgisayarlar ile kontrol edilebileceği görülmüştür.

Nümerik kontrol fikri II. Dünya savasının sonlarında ABD hava kuvvetlerinin ihtiyacı olan kompleks uçak parçalarının üretimi için ortaya atılmıştır. Çünkü bu tür parçaların o günkü mevcut imalat tezgâhları ile üretilmesi mümkün değildi. Bunun gerçekleştirilmesi için PARSONS CORPORATION ve MIT (Massachusetts Institute of Tecnnology) ortak çalışmalara başladı. 1952 yılında ilk olarak bir CINCINNATTIHYDROTEL freze tezgâhını Nümerik Kontrol ile teçhiz ederek bu alandaki ilk başarılı çalışmayı gerçekleştirdiler.

Bu tarihten itibaren pek çok takım tezgâhı imalatçısı Nümerik Kontrollü tezgâh imalatına başladı. İlk önceleri NC takım tezgahlarında vakumlu tüpler, elektrik röleleri, komplike kontrol ara yüzleri kullanılıyordu. Ancak bunların sık sık tamirleri hatta yenilenmeleri gerekiyordu.

Daha sonraları NC takım tezgâhlarında daha kullanışlı olan minyatür elektronik tüp ve yekpare devreler kullanılmaya başlandı. Bilgisayar teknolojisinde ki hızlı gelişmeler Nümerik Kontrollü sistemleride etkilemiştir.

Artık günümüzde NC tezgahlarda daha ileri düzeyde geliştirilmiş olan entegre devre elemanları, ucuz ve güvenilir olan donanımlar kullanılmıştır. ROM (Read Only Memory) teknolojisinin kullanılmaya başlanılmasıyla da programların hafızada saklanmaları mümkün oldu. Sonuç olarak bu sistemli gelişmeler CNC’ nin (Computer Numerical Control) dogmasına öncülük etmiştir.

CNC daha sonra torna, matkap vb. takım tezgâhlarında yaygın olarak kullanılmaya başlandı.

CNC Nedir?

Bilgisayarlı Nümerik Kontrol de (Computer Numerical Control) temel düşünce takım tezgâhlarının sayı, harf vb. sembollerden meydana gelen ve belirli bir mantığa göre kodlanmış komutlar yardımıyla işletilmesi ve tezgâh kontrol ünitesinin (MCU) parça programını edebilen sistemdir.

Bilgisayarlı Numerik Kontrol de tezgâh kontrol ünitesinin kompütürize edilmesi sonucu programların muhafaza edilebilmelerinin yanında parça üretiminin her aşamasında programı durdurma, programda gerekli olabilecek değişiklikleri yapabilme, programa kalınan yerden tekrar devam edebilme ve programı son sekliyle hafızada saklamak mümkündür. Bu nedenle programın kontrol ünitesine bir kez yüklenmesi yeterlidir.

CNC Torna Makinesi

CNC torna tezgâhları, tıpkı konvansiyonel torna tezgâhlarında olduğu gibi genellikle döner iş parçalarının işlenmesinde kullanılır.

Ancak gelişen teknolojiler sonucunda torna tezgâhlarında tornalamanın dışında işlemlerinin de yapılmasını mümkün kılmıştır. Bu özelliklere sahip torna tezgâhlarına CNC tornalama merkezi (Turning Center) adı verilmektedir. Böylece torna tezgâhına bağlanan iş parçası üzerindeki bütün işlemlerin tek bağlamada tamamlanması başarılmıştır.

Tornalama merkezlerinin normal CNC torna tezgâhlarından temel farklılıkları eksen sayısının fazla oluşu ve bu tür işlemlerde kullanılan kesicilerin tahrikli kesici (Live Tool) olmasıdır. Böylece iş parçası ister dönsün isterse de dursun her iki koşulda da kesme işlemi gerçekleştirilebilir. Tahrikli kesicilerin kullanıldığı tezgâhların taretlerinde bulunan tahrikli her takıma dönme hareketini sağlayan özel bir motor bulunur. Böylece kesici takım istenilen yön ve devirde döndürülür

CNC Freze Makinesi

Konvansiyonel freze tezgâhlarında imalatı zor ve hatta mümkün olmayan ya da ekonomik olmayan iş parçalarının imalatı için kullanılan freze tezgâhlarıdır. Bu tezgâhlardaki talaş kaldırma işlemleri konvansiyonel tezgâhlarla hemen hemen aynıdır.

Ancak bu tezgahlara bir bilgisayar entegre edilmiştir. Böylece tezgâhın ve kesici takımın her türlü hareketleri bilgisayar tarafından kumanda edilmektedir. Bu tür tezgâhlara aynı zamanda işleme merkezi adı da verilir. Bunun nedeni frezeleme işlemlerinin yanında diğer pek çok işlemleri de yapmalarıdır.

Tezgâh milinin konumuna göre CNC dikey işleme merkezi (CNC Vertical Milling Machines) ve CNC yatay işleme merkezi CNC Horizontal Milling Machines) çeşitleri vardır.

CAD/CAM Nedir?

CAD/CAM (bilgisayar destekli tasarım ve bilgisayar destekli imalat) ürünlerin hem tasarlanmasında hem de imalatında kullanılan bilgisayar yazılımıdır.

CAD, bilgisayar teknolojisinin tasarım ve tasarım dokümantasyonu için kullanımıdır. CAD/CAM uygulamaları hem ürünlerin tasarlanmasında, hem de CNC işleme başta olmak üzere imalat süreçlerinin programlanmasında kullanılır. CAM yazılımı, tasarımları fiziksel parçalara dönüştüren makineleri çalıştıran takım yollarını üretmek için CAD yazılımında oluşturulan modelleri ve montajları kullanır. CAD/CAM yazılımı çoğunlukla modellerin ve bitmiş parçaların işlenmesinde kullanılır.

CNC Otomat Tezgâhı

Standart torna tezgâhlarına göre oldukça karmaşık ve rijit bir yapıya sahiptirler. Normal torna tezgâhından farkları takımların z ekseninde sabit spindle ların z ekseninde hareketli olmasıdır. Kayar otomat tezgâhları yataklama ile çalışabildikleri için standart bir torna tezgâhında işlenemeyecek derecedeki ufak çapta ya da uzunlukta parçaları işleyebilmek, uzun tornalama, delik delme, diş çekme işlemlerini oldukça hassas ve rijit bir şekilde bitirmek mümkündür.

Kayar otomatta parça hareketlidir. Pens çubuk olan parçayı guide bushing(yataklama) içinde hareket ettirerek z ekseninde hareket sağlar. Çok komplike parçaları bir seferde makinadan bitmiş olarak çıkarır. Çünkü alında ve dış çapta c eksen uygulamalarını çok rahat yapar. Parçayı keserek yardımcı aynaya aldığında makine komutlara göre c eksen uygulamaları yapar. Kayar otomatlar yataklama sistemi ile çalıştıklarından dolayı tek pasoda bir tornanın yapamayacağı seviyede talaş derinliğine ulaşmaktadır.

CNC kayar otomat tezgâhları yüksek devirli canlı takımlara da sahip olduğu için, bu karmaşık tezgâhların neredeyse yapamayacağı bir iş yoktur. Anahtar ağzı, istenilen geometrik şekil ( elips, altı köşe, dört köşe, vs.) açmak, yarık yarma, c eksen delik delme, kılavuz çekme, polar interpolasyon, silindirik interpolasyon, broşlama gibi işlemler rahatlıkla yapılabilmektedir.

Elektroerozyon

Elektroerozyon (İng. electrical discharge machining (EDM)), iş parçasına istenilen şekli vermek için elektrik boşalmasından faydalanılan üretim yöntemi. Elektrik iletkeni malzemelere uygulananır. Metal aşındırma işlemi takım görevini yapan bir elektrot ile iş parçası arasında meydana gelen kıvılcımların yardımıyla gerçekleştirilir.

Kıvılcımlar, ergime ve buharlaşma yoluyla çok küçük malzeme parçacıkları kaldırarak parça yüzeyini erozyona tabi tutar ve parça üzerinde ufak çukurlar oluşturur. EDM sırasında elektrot ile iş parçası arasındaki mesafe 0,0125 mm ile 0,05 mm arasındadır. Bu mesafe takım ve iş parçası arasında elektrik arkı oluşması için yeterlidir.

 Yer yer sıcaklığın 8000oC – 12000oC aralığına çıktığı proseste soğutma ve ark aralığını tıkayan aşındırılmış parçaların uzaklaştırılmasında dielektrik sıvı kullanılır. Sirkülasyon hızına bağlı olan dielektrik sıvının performansı, sirkülasyon pompası kullanımı veya benzeri metotlarla arttırılabilir.

CNC Tel Erozyon Makinesi

Takım olarak iş parçasının şeklinden bağımsız olarak pirinç, gümüş, hard metal ya da bakır tel elektrot kullanılır. Bir bobine sarılan tel, işlem boyunca aşındıkça ileri sürülür. İmalatta takım olarak tel kullanılanımı takım değiştirmeden farklı iş parçalarının işlenmesine olanak sağlar. Molibden, tungsten karbür gibi sert malzemeleri kesmekte, kalıp üretimi ve tadilatında, kaynak kesitlerinin incelenmesi veya mekanik testler için numune ve prototip hazırlanmasında kullanılmaktadır.

CNC Şerit Testere

Kalas ve iş parçalarının kalınlık ve genişlikleri ile boylarının kaba ölçülerinde kesilmesi, eğmeçli parçaların kesilmesi, boşaltılması vb. işlemler için kullanılan, adını şerit lamasından alan genellikle ağaç işleri makinesine şerit testere makinesi denir.

CNC Router Tezgâhı

CN Cnc Routerlar başta ahşap, mdf, sunta, kompozit, pleksi, derlin, poliüratan ve hafif metaller olmak üzere birçok farklı malzeme üzerinde oyma, şekillendirme, rölyef, yazı kazıma işlemleri yapmak üzere kullanılırlar.

Bilgisayar destekli olan bu tezgâhlar X, Y ve Z olmak üzere 3 eksen boyunca birbirinden bağımsız hareket etme özelliğine sahiptir.

CNC Punçh (Kesim) Makinesi

Hızlı teslimat, daha yüksek parça kalitesi ve daha düşük maliyetler için 21. yüzyılın teknolojisi olan Punch (Delme) Makineleri sac kesme işlemleri için tercih edilmektedir.

 Zımbalama mantığı ile çalışan bu makineler plazma, lazer ve su jeti gibi kesim yöntemlerini geride bırakmaktadır. CNC kontrol ile güçlenen makineler birden fazla kesici takım barındırarak istenilen şekli vermeyi sağlar. Sistemin tek olumsuz yanı ilk yatırım maliyetinin yüksek ve uygulanabilen sac kalınlıklarının kısıtlı olmasıdır.

CNC Lazer Kesim Makinesi

“LASER” sözcüğünün anlamı  “Light Amplification by Stimulated Emission of Radiation” yani radyasyonun uyarılmış emisyonuyla ışık yükseltmesidir.

Kullanım amaçlarının başında plakaları kesmek vardır. Yumuşak çelik, paslanmaz çelik ve alüminyum plaka üzerinde lazerle kesme işlemi son derece doğrudur, mükemmel kesim kalitesi sağlar, çok küçük bir kenar genişliği ve küçük ısı etkisine sahiptir ve çok karmaşık şekilleri ve küçük plakaları kesmeyi mümkün kılar.

CO2 lazer 1964 yılında Bell Laboratuvarlarında Kumar Patel tarafından gazlı lazerlerin ilk icadıydı. Verimliliği ve kararlılığı sayesinde, halen etkin şekilde kullanılmaktadır.  Karbondioksit lazerler, yüksek güçlü ve sürekli dalga verebilen lazerlerdir ve oldukça etkilidir. CO2 lazer dalga boyu 9,4 ve 10,6 mikron genişlikte kızılötesi ışık üretimiyle başlar.

Rezenatör içinde CO2 gazına elektrik verilmesiyle oluşur. Verimi arttırmak amacıyla %60-55He (Helyum), %40-35N2 (Azot) ve son olarakta %1-10 oranında Karbondioksit gazı kullanılır. Bir zamanlar ayrı ayrı kullanılan bu gazlar, artık yerini tek bir tüpte hazır karışımlara bırakmıştır.

Bystronic BySpeed Pro 4400W lazerin kullandığı gazı Lazer 7 olarak tanımlamıştır. Malzemenin cinsine, kalınlığına göre ışın çapı değişmekte ve oluşan ışın, bilgisayar sistemi ile ayarlanabilen aynalar vasıtasıyla tezgâhın kesme kafasına kadar yansıtılarak getirilmektedir.

Kesme kafasına getirilen ışın artık, kesime başlaması için odaklanması gerekir.

Çocukluğunuzda belki yapmışsınızdır, Büyüteç ile kâğıt yakardık onun misali resimde gördüğünüz üzere, Laser Işını (Laser Beam), Lazer kesme kafası içinde bulunan lensten geçtikten sonra (İkinci resim) Malzeme (Workpiece) üzerinde odaklanıyor. Birlikten kuvvet doğar hesabı, tek bir noktada toplandıktan sonra kesim işlemi başlıyor.

Hatırlayacak olursanız, Lazer ışını, malzemenin kalınlığına ve cinsine göre değişiyor demiştik. Aslında ışında değişiklik yok, tam olarak bilmediğim Herz yâda dalga boyu (frekans) değişiyor. Keseceğiniz malzeme türüne göre N2 gazı (Paslanmaz metal), O2 gazı (Siyah sac) kullanılır.

Birde hava var. Kompresörden çıkan hava önce depoya, sonrasında regülatöre ve ardından filtreye girer, sonrasında kurutucuya gelir. Kurutucu girişinde tekrar filtre edilen hava, kurutucu içinden geçerek nem'i alındıktan sonra, çıkışta tekrar filtre edilir. Gelen havanın iyi filtre edilmesi makina ömrünü arttırır.  (Havanın temiz olması ve Nem'inden arındırılması Plazma Tezgâhı, CNC Tezgâhı ve Diğer El aletleri içinde geçerlidir.)

CNC Lazer Markalama Makinesi

Malzemenin işaret edilmesinde ya da etiketlenmesi işleminin lazer ışınıyla gerçekleştirilmesi lazer markalama olarak adlandırılmaktadır. Lazer markalama yapan makinelere ise lazer markalama makinesi denilmektedir. Lazer markalama makineleri ile kağıt yüzeyindeki çizilmek istenen resim, yazı istenen yüzeye aktarılmaktadır.

Satıh (Düzlem) Taşlama Makinesi

Adı üstünde düzlemsel yüzeyleri taşlama amacıyla kullanılan yöntemdir. Bu yöntemde taş dönerken parça manyetik tabla ya da nadiren de olsa vakumlu tabla yardımıyla sabitlenir.

Parça yüzeyinin tablaya göre en yüksek yani taşa en yakın noktasından taş dokundurulduktan sonra tüm yüzey taşlanana kadar taşlama işlemine devam edilir. Daha sonra parça ölçülerek esas ölçü alınır ve bu ölçüye göre talaş verilerek taşlama işlemine istenen ölçüye gelene kadar gerekli paso aralıklarıyla devam edilir. Taşlama sonrasında taşın kalitesi ve malzemenin özelliğine göre cam gibi yüzey elde edilebilir.

Osiloskop

Osiloskop, elektrik gerilimindeki zamana bağlı olan değişimleri görebilmemizi sağlayan bir ölçüm cihazıdır. Normal koşullarda elektrik gerilimini ölçmek için voltmetre kullanıldığını biliyoruz.

Voltmetre, bize sadece devredeki gerilimin büyüklüğünü ve yönünü sayısal olarak gösterebilecektir. Osiloskop ise gerilimin zamana bağlı olarak değişimini iki eksenli bir grafik olarak anlaması daha kolay bir şekilde sunar.

Voltmetre

Voltmetre, devrenin herhangi iki noktası arasındaki potansiyel farkını ölçmek için kullanılan araçtır. Voltmetre, potansiyel farkı ölçülecek iki nokta arasına paralel bağlanır. Voltmetrenin direnci çok yüksek olduğundan üzerinden geçen akım da çok küçük olur.

Ampermetre

Ampermetre, bir elektrik devresinden geçen elektrik akımının şiddetini ölçen alettir. Gösterge açısından, soldan sıfırlı ve orta sıfırlı olmak üzere başlıca iki tür ampermetre vardır. Soldan sıfırlı ampermetre sadece çıkışı gösterdiği için yükmetre olarak da bilinir.

Ohm Metre

Direnç ölçer, bir direnç, kondansatör gibi elektrik elemanlarının elektrik akımına karşı gösterdiği direnci ölçen ölçü aletine denir. Mikro-ohmmetreler düşük değerlerdeki dirençleri ölçerken, Megohmmetreler ya da Meggerler ise yüksek değerlerdeki dirençleri ölçerler.

Multimetre

Ampermetre ile akımı, voltmetre ile gerilimi, ohm metre ile direnç ile ölçülür. Multimetre ise tüm bu işlemleri yapabilen ölçüm aletidir.

RF Ölçüm Cihazı

Elektronik ortamlarda Osiloskop, Multimetre, pens ampermetre, röle test cihazları gibi birçok ölçüm ve test ekipmanı ile karşılaşırız.

Bu cihazlardan biri de RF testinin gerekli olduğu uygulamalarda yaygın olarak kullanılan spektrum analizörüdür. Spektrum analizörü, verilen bir giriş sinyalinin büyüklüğünü cihazın tam frekans aralığına göre ölçmek için kullanılan bir elektronik ekipmandır.

Öncelikle bilinen ve bilinmeyen sinyallerin spektrumunun gücünü ölçmek için kullanılır. Spektrum, genliği y ekseninde ve frekansı da x ekseninde temsil eden bir grafikte verileri görüntüler.

Dalga formlarını görüntüleyen en yaygın kullanılan test aleti osiloskoptur. Osiloskop, zaman alanı olarak adlandırılan sinyalleri, yani zamana karşı genliği gösterir. Bu çok kullanışlı olmasına rağmen, özellikle radyo frekans devrelerini ve sistemlerini test ederken, frekans alanındaki sinyalleri, yani farklı frekanslarda görünen sinyal genliklerini görebilmek için spektrum analizörünün kullanılması daha faydalıdır. Ayrıca spektrum analizöründe, farklı frekanslardaki sinyallerin genliklerine bakarak, bu sinyallerin genliklerini ölçmek, hangi sinyallerin mevcut olduğunu ve benzerlerini bulmak da mümkündür.

Bu şekilde, spektrum analizörü, radyo frekansı veya RF sinyallerini içeren devrelerin ve sistemlerin test ve ölçümünü yapan herkes için özellikle önemli bir test ekipmanıdır. Buna ek olarak, spektrum analizörleri, ses analizi ve benzerleri dahil olmak üzere çeşitli uygulamalar için de kullanılabilir.

İzolasyon Trafosu

Şebeke ile yükün birbirinden yalıtılması amacıyla kullanılır. Özellikle yüksek gerilim farklı dönüşüm oranlı trafolarda izole trafo seçilir.  220V/12V trafo 220V/48V ya da şebekede meydana gelen manyetik gürültülerin yüke yansımasını önlemek amacı ile kullanılabilir

Varyak (Ayarlanabilir Oto Transformatör)

Genellikle sabit AC gerilim kaynağından değişken bir AC gerilim kaynağı elde etmek için kullanılan varyak elemanının diğer adı da ayarlanabilir oto transformatördür.

Varyak, genellikle tek sargılı bakır telin toroidal bir sac nüvesine sarılmasıyla elde edilir. Değişken kademeler, hareketli bir fırçanın 0 - 330° açıları arasında dönmesiyle oluşturulur. Kontrol genellikle servo motor ile yapılır ancak elle yapılan modelleri de vardır.

Varyak diğer adıyla ayarlı ototransformatör olarakta bilinir. Ayarlı ototransformatör tek sargısında sanki primer ve sekonder varmış gibi davranır. Aynı zamanda en az 3 adet bağlantıya sahip olan ayarlı ototransformatörler, genellikle 110 - 115 -120V ile 220 - 230 - 240V aralıklarında çalışırlar.

Sinyal Jeneratörü

Test sinyali üreteci olarak da bilinen bir sinyal üreteci, elektriksel uyarılar üretmek üzere tasarlanmış bir elektronik cihazdır. Bu cihazlar, çoğunlukla diğer elektronik veya akustik cihazların sorun giderme, test etme ve onarımında kullanılır. Bazen sanatsal uygulamalar için de kullanılırlar.

Havya

Havya, elektronik devrelerde elemanları birbirine lehimlemek için gereken yüksek ve hızlı ısıyı sağlayan alete denir. Lehimlerin çeşitlerine göre watt’ları ve uçları değişkenlik gösterir. Havyalar 200 °C ila 500 °C arasında sıcaklık sağlayabilirler.

Hızlı PCB Prototipleme Cihazı

İlerleyen teknoloji ile birlikte elektronik sektöründe hızla gelişmektedir.

Günümüzde neredeyse tüm elektronik cihazların içinde yer alan baskılı devre kartları elektronik devre elemanlarının lehimlenerek üzerine yerleştirilen plakalardır. Bu plakalar üzerinde bulunan bakırlı yüzeydeki yollar ile devre elemanları arasındaki elektriksel bağlantının kusursuz olmasını saglar.

Bu plakalara “baskı devre kartı” ya da kısaca pcb baskı devre denmektedir. Elektronik piyasasında baskı devre kartları “pertinaks” olarakta adlandırılmaktadır.

SMD Dizgi Makinesi

Smd dizgi: elektronik elemanların yüzey montaj teknolojisi kullanılarak, kart yüzeyine monte edilmesi sürecinin tamamına kısaca verilen isimdir. Önceden lehim tekniği kullanılırdı. Kendi zamanına göre oldukça ile teknoloji olan lehimleme yöntemi smd dizgi ile aşılarak elektronik tasarım ve projelendirmede oldukça kullanışlı alan açıldı.

 Elektronik elemanların lehim kullanmadan kart yüzeyine monte edilmesi yani smd dizgi tekniği ile yerleştirilmesi, elektronik teknolojisi içinde muazzam kullanışlı sonuçları beraberinde getirdi.

1960 yıllarında smd teknolojisinin üretim ve kullanımı başladığı görülmektedir. Fakat yaygınlaşması 1980 li yıllar sonrasındadır. Elektronik tüm üretim ve kullanım alanlarına hitap edecek kadar ilerledikçe smd dizgi de daha etkin yaygın kullanımı olarak tercih edilmektedir.

3 Boyutlu Yazıcıların Tarihi

Sanal ortamda tasarlanmış 3 boyutlu nesneleri katı formda somut nesnelere dönüştüren makinelere 3 boyutlu yazıcı denir. 3D baskı teknolojisi ile ihtiyaç duyduğunuz bir aparat basabilir, 3D tarayıcı ile taradığınız bir cismin çıktısını alabilir, çizdiğiniz bir tasarımı prototipleyebilir, hatta kendi ürününüzü oluşturabilirsiniz. Kısacası 3 boyutlu yazıcılar ile dilediğiniz her şeyi basabilirsiniz.

İlk 3D yazıcı teknolojisi Charless Hull tarafından 1984 yılında ortaya çıkmıştır. 1986 yılında 3D Systems adlı ilk 3D yazıcı şirketinin kurulmasıyla yeni bir sektör doğmuştur. 90’lı yıllarda bu teknoloji hızla ilerlemiş, Amerika’da ilk renkli baskı alınmıştır. 2005 yılında başlayan ve 2007 yılında ilk açık kaynak kodlu, kendi parçalarını dahil prototipleyebilen yazıcıları çıkaran RepRap projesi ile 3D yazıcılar evlerimize kadar ulaşmıştır. Bu girişimin amacı maliyeti azaltarak kullanımı yaygınlaştırmaktı ve günümüzde ne kadar büyük bir başarıya ulaştığını görebiliyoruz.

3D Yazıcılar Nasıl Çalışır

3D yazıcılar, katmanlı imalat (Additive Manufacturing) diye nitelendirilen bir üretim yöntemi ile çalışırlar. Baskı için birçok hammadde kullanılsa da genellikle filament diye nitelendirilen termo plastik materyaller kullanılır.

3D yazıcıların çalışabilmeleri için 3boyutlu modele, tasarıma ihtiyacı vardır. Bilgisayar ortamında Autocad, Solidworks, 3DsMax gibi bir CAD (Bilgisayar Destekli Tasarım) programı ile tasarlanmış çizimler veya 3 boyutlu tarayıcı ile taranmış olan nesneler ‘.stl’ uzantısında dışa aktarılırlar. 3D yazıcı ‘.stl’ uzantısındaki dosyayı algılar ve baskı işlemini gerçekleştirir.

Baskı işlemine başlamadan önce yazıcının ucunda ‘nozzle’ diye adlandırılan kafa bölgesinin belirli bir sıcaklığa gelmesi gerekmektedir. Çünkü 3D baskı işlemi eriyen filamentin katman katman ve üst üste serilmesiyle gerçekleşir. Filamentin düzgün bir şekilde yayılabilmesi için de kafa noktasından çıkarken yüksek sıcaklıkta erimesi gerekir. Kafa noktasından eriyerek çıkan filament yüzeyde yayılır yayılmaz donar ve katı formuna geçer. Tüm katmanlar tamamlandıktan sonra model tamamen katı formda hazır hale gelir.

Teknolojinin hızla geliştiği ve her geçen gün hayatımıza yeni bilgilerin girdiği bir yüzyılda kim bilir belki geleceğe şimdiden  yeni icatlar ve gelecekte kullanılacak teknolojik buluşların ilk prototiplerini şuan bilmeden birçoğumuz gerçekleştiriyoruzdur…

Rıdvan AĞAÇ